Sadece sana mı? Ama en başta sana… Sonra Tolga Şansal’a, Atıl Atılgan’a, Mert Yılmaz’a, Orhan Avcıoğlu’na, Yağız Avcı’ya, Murat Bostancı’ya, Burak Çukurova’ya ve sosyal medyadan takip ettiğim neredeyse herkese… Ne hakkınız var bunu bana yapmaya. Neden? Neden işimden soğutuyorsunuz beni.
Sen, Serkan Yazıcı… Direksiyon başına geçtikten sonra neden ralli otomobili kullanır gibi yönetiyorsun bu federasyonu. Neden hep Şahintepe Tırmanma’da ilk defa kullandığın Lancia Delta HF Integrale muamelesi yapıyorsun bu makama. Neden hep vites büyütüyorsun. Herkesin ayağını kaldırıp bir vites ufalttığı yerde sen neden altıya atıp fışkırıyorsun virajdan. Hem de tüm TOSFED’i arkanda sürükleyerek. Neden bir zamanlar üzerine ölü toprağı serpilmiş gibi ralliyi şahlandırıyorsun. O zaman benim için işler kolaydı. Yayınlar yüzünden İstanbul’da minicik bir stüdyoya kapanmayı dert etmiyordum kendime. Benim bahanem hep hazırdı. Gel dediklerinde, yahu benim yayınlarım var nereye nasil geliyorum diye cevap vermek çok kolaydı.
Ama şimdi öyle mi? Şimdi belki yıllardan beri ilk defa bir yarışta orada olamadığım için çok kıskandım. Evet itiraf ediyorum. O yarışı yerinde izleyebilen, orada olan, o atmosferi koklayan herkesi çok kıskandım. Bu reva mı bana. 45 yaşında kıskanabildiğimi bana gösterdin. Mutlu musun?
Yarıştan bir hafta kadar önce Atıl “Geliyor musun” diye aradığında. Dudaklarımdan “yok gelemem yayın var” cümlesi dökülürken neden beni bu kadar çaresiz ve mutsuz hissettirdin. Bana neden plan program yaptırdın. Cumartesi yayını birisine satsam pazar belki erken uçakla döner yayına yetişirim. ama rötar olursa işsiz kalmak da var ikilemine neden soktun beni. Ne güzel eskiden bahanem vardı. Şimdi yarışa kaçmak için bahane arar oldum. Seneye ne olursa olsun orada olacağım. Elimde mikrofon Dünya Ralli Şampiyonası Türkiye ayağının sunumunu yapacağım. Bu sefer kurtuldun benden seneye kurtulamayacaksın.
Sana çok kızgınım Serkan Yazıcı… Size de çok kızgınım Tolga Şansal, Atıl Atılgan, Mert Yılmaz, Orhan Avcıoğlu, Yağız Avcı, Murat Bostancı ve Burak Çukurova. Sosyal medyadan takip etmekten keyif aldığım dostlar. İçimdeki iştahı kabarttınız.
Şimdi sakince gün saymaya başlıyorum. Gelecek sene o mikrofon bende olacak. Biliyorsun değil mi Serkan Başkan.. Sana çok kızgınım…